'1 Mayıs’a sendikacı kavgası değil işçilerin coşkusu damga vursun'

Tepebaşı Belediyesinde çalışan Genel-İş üyesi bir grup işçi

Merhaba Evrensel Gazetesi okurları. Bizler Tepebaşı Belediyesi’nde çalışan DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’na üye belediye işçileriyiz. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşırken 1 Mayıs’ın Eskişehir’de nasıl kutlanacağına ilişkin tartışmaların da başladığını öğrendik. Biz işçiler adına görüşmelere katılan DİSK temsilcilerinin Türk-İş ile ortak kutlama yapma noktasında ayak sürdüğünü öğrendik. Biz işçilerin bayramı olan ve aynı zamanda mücadele günümüz olan 1 Mayıs’ın nasıl kutlanacağına ilişkin zaten hiç görüşümüz alınmıyor, fikirlerimiz sorulmuyor. Üç tane sendikacı masa başında bizim adımıza karar alıyor. Bu anti demokratik tutumu işçiler olarak kabul etmediğimizi gazeteniz aracılığıyla bir kez daha söylemek istiyoruz. Öncelikle bizim adımıza görüşmelere katılan sendikacılar şunları bilsin; 1 Mayıs hiçbir sendikacının, siyasi partinin, odanın tekelinde değildir. 1 Mayıs dünyanın her yerinde kutlanan, dil, renk, cinsiyet ayrımı yapılmayan ve biricik olan bir mücadele günüdür. O nedenle bizler adına konuştuğunu iddia eden sendikacılar bu bilinçle ve bu sorumlulukla hareket etmeliler.  1 Mayıs’ı sendikaların, konfederasyonların bir itiş kakış günüymüş gibi ele almalarını kabul etmiyoruz. Sendikaların tabanındaki işçilerin 1 Mayıs’ı her yerde ortak kutlamak istediklerini biliyoruz. Örneğin Büyükşehir ya da Odunpazarı Belediyesinde hizmet üreten Belediye-İş Sendikasına üye işçi kardeşlerimizle sorunlarımız benzer, taleplerimiz ortak. Bizim işçi kardeşlerimizle alanda aynı talepleri savunmamızın önünde engel olmayın. 1 Mayıs İşçi Bayramının sendikacıların kendi küçük hesapları veya egoları yüzünden alan bölmeye varan tartışmaların içine çekilecek bir gün olmadığının farkına varın. 1 Mayıs’ı bölen bir yaklaşımın içinde olmayın.

Öte yandan 1 Mayıs 2025’in özgünlüklerini de biliyoruz, farkındayız. İçinden geçtiğimiz süreçte güçlü bir 1 Mayıs’ın örgütlenmesi, alana talepleriyle on binlerce işçinin dolması son derece önemlidir. Erdoğan ve AKP iktidarı esas olarak biz işçilerin yaşam ve çalışma koşullarını ağırlaştırmaktadır. Belediye işçileri olarak ay sonunu zor getiriyoruz, çoğumuz ek işlerde çalışmak zorunda kalıyoruz. Bizler adına bu 1 Mayıs toplantılarına katılan sendikacılar işçilerin halini bilmiyorsa, çalışma ve yaşam koşullarını bilmiyorsa, umursamıyorsa öğrensin. Zordayız, geçinemiyoruz, nefes alamıyoruz. Hangi sektörde çalışırsa çalışsın diğer işçi kardeşlerimizin de yaşam koşullarının benzer olduğunu biliyoruz. O nedenle 1 Mayıs İşçi Bayramı ortak kutlanmalı. İşçiler arasında o sendikaya üye bu sendikaya üye ayrımı yapılmamalı. DİSK, Türk-İş ile ayrışmak istiyorsa mücadeleciliğiyle, alana işçilerin talepleri yansıtmasıyla, işçiye söz hakkı vererek, işçilerin fikirlerini sorarak, işçi demokrasisini sendikada uygulayarak farkını göstermelidir. Aksi takdirde eleştirdiği, ayrışmak istediğiyle esas olarak da aynılaşır. “Ben dedim oldu, ben dedim bundan sonra böyle olacak” anlayışı doğru bir tutum değildir.

Son sözümüz de işçi kardeşlerimize olsun; gelin alanda birlik olalım. Çok zor günlerden geçiyoruz bunun farkında olalım. 1 Mayıs’a sendikacıların didişmesi, ben önce konuşacağım, sonra sen konuş kavgası değil, işçilerin coşkusu damga vursun.